Göl Restaurant

Göl Restaurant, Kapadokya bölgesine araba ile geliyorsanız yol üzerinde konaklayabileceğiniz enteresan yerlerden birisidir. Kırşehir ili sınırları içinde bulunmaktadır. Konumu Ankara, Kapadokya arası yolun tam ortasında denk geldiği için hem bir süre dinlenmek hem de biraz nefes almak için ideal bir yerdir. Adını hemen kıyısında kurulduğu Çuğun Baraj Gölü 'nden almaktadır.

Nevşehir yönünden geliyorsanız Kırşehir'i 20 km kadar geçtikten sonra fotoğrafta gördüğünüz tabeladan döneceksiniz. Ankara yönünden geliyorsanız dönüş ters tarafta kaldığı için biraz ileriden dönüp gelmek gerekiyor. Zaten hemen hemen bütün dinlenme tesisleri aynı bölgede bulunuyor.

Tabelayı döndükten sonra bir 10-15 dakika kadar köylerin arasından geçip giden bir yolu takip ediyorusnuz. Yol boyunca göreceğiniz eğlenceli tabelalar restorana yaklaşmakta olduğunuzu söylüyor.

Hemen belirteyim bu fotoğrafları çektiğimiz dönemde sonbahar olduğu için hava biraz serindi. Normalde bu ağaçlar altında bulunan masalarda oturuyorsunuz ancak biz eşimle kapalı bölümde oturmayı tercih ettik. Tabiiki çevreyi gezip biraz fotoğraf çekmeyi de ihmal etmedim.

Restoranın çevresi yemşeşil ağaçlar ve bitkilerle bezenmiş. Bu konuya özel ilgi gösteriliyor olması dikkatimizden kaçmadı. İlk olarak içeri girip yemek siparişlerimizi verdik. Yemeklerin hazırlanması bir 15-20 dakika süreceğinden bu süreyi çevreyi gezmek için değerlendirmek istedik. Eğer siz de çevreyi gezmek isterseniz ve yemek de yiyecekseniz önceden mutlaka yemek siparişlerinizi verin.

Bu baraj gölünün su seviyesi normalde çok çok daha yüksekmiş ancak kuraklık nedeniyle su azalmış. Bu kış yoğun yağışlı geçtiği için su seviyesinin çok daha yüksek olduğunu tahmin ediyorum. Bu yemyeşil ağaçların arasından göl kenarına kadar uzanan bir patika yol var.

Bölge rüzgarlı olduğu için rüzgar sörfü olanağı da olan bu gölün kenarına güzel manzaralar seyrederek inmeye devam ediyoruz. Hava biraz serin olsa da tertemiz.

Göl kenarında biraz oyalanıp fotoğraf çektikten sonra yemeklerimizin hazır olmak üzere olduğunu farkedip restorana geri dönmeye başlıyoruz.

Restoran'ın kapalı bölümünün görünüşü böyle. Bu bölüm göl manzarasına hakim bir noktada kurulmuş ama genellikle dışarıda oturmak tercih edildiği için fazla kullanılmıyor. Bu bölümün hemen önünde de bir çiçek bahçesi var. Yaz aylarında burası rengarenk çiçeklerle dolu oluyor ancak artık kış mevsimine girmek üzere olduğumuz için bahçe bakımı yapılmaya başlanmış.

Mavinin, yeşilin ve rengarenk çiçeklerin buluştuğu bu noktada biraz daha oyalanıp manzarayı seyrediyoruz. Birkaç fotoğraf daha çektikten sonra yemeklerimizin hazır olduğunu işaret eden garsonun uyarısı ile masamıza dönüyoruz.

Ben herzamanki gibi et yemeği istemiştim ve yemeğim böyle hoş bir sunumla geldi. İçeriğini tam olarak anlayamadığım ancak soya sosu olduğunu düşündüğüm sosun yemeğe kattığı lezzet güzeldi.

Eşim de her zamanki gibi tercihini balıktan yana kullandı. Hava kararmadan Ankara'ya ulaşmak istediğimiz için çok da fazla oyalanmadan yemeklerimizi bitirip dönüş yoluna geçtik. Dönüş yolunda da geldiğimiz yolu takip ederek ana yola çıktık.

Eğer siz de benim gibi değişik yerlerde mola vermekten hoşlanıyorsanız Göl Restaurant Kapadokya güzergahında tercih edebileceğiniz en iyi noktalardan birisi.