Bizim Ev Restoran

Kapadokya maceranızı unutulmaz kılmak için uğramanız gereken duraklardan birisidir Bizim Ev Restoran. Dizilerde, filmlerde başrollerde oynamış eski Avanos evlerinin otantik sokakları ve büyülü atmosferi içersinde yer alan mekan, iki eski Avanos evi'nin orjinal mimarisi korunarak yeniden dekore edilmesi ile hayata geçirilmiş. Hani demiştik ya her Avanos'lu az çok sanatçıdır diye, gerçekten de restoranın işletmesini yapan Ferit EREN ve ailesi mekanın mimarisinden, dektoratif düzenlemesine kadar her ince detayın bütün tasarımını kendileri yapmış. Burada eşiniz veya arkadaşlarınızla geçireceğiniz saatleri asla unutmayacak, Kapadokya serüveninizi her hatırladığınızda ortamın sıcaklığını ve yediğiniz yemeklerin lezzetini o günkü gibi hatırlayacaksınız.

Burası restoranın ana giriş kapısı. Bu fotoğrafı özel bir nedenle koydum. Bu kapının önündeki ve karşısındaki alanda yaşlı teyzeler oturup topaç şeklindeki aleti yerde döndürerek ip yapar, geleni geçeni seyrederlerdi. Çocukluğumun Avanos'undan kalan bu sahne içinde biz de yolun ortasından geçen su yolunun önünde teyzelerden azar işitene kadar barajlar kurar, çeşitli oyunlar oynardık. Şimdi o teyzelerden kaçı hayattadır bilmiyorum ama çoğu zamanla daha sıcak ve modern evlerde yaşamak için eski Avanos'tan daha yeni kurulan mahallelere göçtüler. Bizim Ev restoran gibi işletmeler bu evleri yeniden değerlendirerek bir anlamda buraların harabe olmasını veya beton yığınlarına dönüşmesini engellediler ve eski Avanos'u öğrenmek veya hatırlamak isteyenler için ayakta tuttular.

Kapıdan girdiğimizde çevresi nefis çiçeklerle süslenmiş avlu kısmına geliyoruz. Eski Avanos evlerinde zemin katlar genellikle bahçe veya, kümes hayvanları için barınma alanı gibi amaçlarla kullanıldığı için yaşam alanları üst katlarda bulunmakta. Avludan geçerek ana geçişe doğru ilerliyoruz.

İlk başta bir restorana böyle bir yerden geçilerek gidilmesi sizi şaşırtabilir. Restoran kısmına geçitin sonundaki kapının devamındaki merdivenlerden çıkarak geçiyoruz ama burası restorana geçmeden önce birkaç dakika meşgul olacağınız biryer. Ortam bazı eski eşyalar, bazı müşterilerin gönderdiği hediyeler ve çeşitli sanat eserleri ile renklendirilmiş. Köşede de testi yapmak için kullanılan dekorasyon amaçlı bir işlik bulunuyor.

Eski eşyalar ilginizi ne kadar çok çekiyor bilmiyorum ama bu radyoların nelere tanık olduğunu, sandıkların içinde neler neler saklandığını düşünmek insanda çok değişik bir his oluşmasına neden oluyor. Radyo'nun arkasında asılı duran gaz lambasının insanlar için ne kadar önemli ve değerli olduğunu günümüze kadar nasıl hassasiyetle korunduğundan anlayabiliriz. Şimdi elektrikler kesilse ben en çok on dakika sabredebiliyorum :)

Bu üç fotoğraf restoran'ın birinci katındaki üç ayrı bölümden çekildi. Bunların iki tanesi orjinal taş kemerli olarak yapılmış. Bu alanlar karşılıklı oturma düzenleri nedeniyle genellikle kalabalık olarak gelen ve birbirlerinden kopmadan oturmak isteyen gruplar tarafından tercih ediliyor. Hepsi el sanatları ile dekore edilmiş ve eserlerin büyük çoğunluğu Avanos'lu sanatçılara ait. Bunlardan en ilgi çekici olanı ahşap tavanlı bölümde bulunan büyük Kapadokya panosu.

Öğrendiğim kadarıyla bu pano Avanos'lu bir sanatçı tarafından restoran için özel olarak yapılmış. Avanos'ta testi yapımında kullanılan çamurdan üretilmiş bu panonun bir eşini başka yerde görebilmek mümkün değil.

İkinci kata geldiğimizde biraz daha küçük gruplara ve iki-dört kişilik ailelere yönelik tasarlanmış bir ana bölüm bizi karşılyor. Sol tarafta bulunan pencereler nedeniyle orjinalinde teras veya balkon gibi biryer olduğunu tahmin ettiğim geniş alan, üzeri ahşap kaplanarak şık ve modern bir ortam oluşturulmuş. Eski ev atmosferi hiç bozulmadan günümüze ait modern bir ortam yaratabilmek tabiiki akıl isteyen birşey ve bu da çok zekice tasarımlarla başarılmış. Buna rağmen insan böyle bir ortamda kocaman klimayı biraz garipsiyor. Muhakkak müşterilerin sağlıklı bir ortamda vakit geçirmesini sağlamak amacıyla konulmuş ama yine de insan daha farklı olamaz mıydı diye düşünmeden edemiyor. Herneyse sonuçta yazın sıcağında ter içinde kalmayı tercih etmezdim zaten :)

Bu arada aklıma gelmişken restoran işletmecisi Ferit beyle yaptığım sohbet sırasında bazı restoranlarda sırf farklılık olsun diye yemeklerin bakır tabaklarda servis yapıldığını duydum. Halbuki bakır tabaklar eğer bakımı çok itina ile yapılmazsa insan sağlığı için tehlikeli olabiliyormuş. Her işte dikkat edilmesi gereken ince noktalar var muhakkak. Gezilerim sırasında sırf eski ve salaş ortam yaratmak adına müşteri rahatlığına ve sağlığına dikkat edilmeyen yerlere ben de zaman zaman denk geldim. Neyse biz şimdilik tabakları ve klimayı bir kenara bırakalım ve aynı yerde çekilmiş diğer fotoğrafa bakalım :)

Kapadokya'ya gelmeden önce Kapadokya'da yetişen üzümlerden yapılan şarapların methini belki de duymuşsunuzdur. Eğer şarap seviyorsanız ya da değişik bir lezzet denemek istiyorsanız şarap içmek için tercih edebileceğiniz en iyi yerlerden birindesiniz. Çok zengin içecek çeşidine sahip olmasına rağmen Bizim Ev Restoranda şarap kültürünün ayrı bir yeri var. Eğer özel bir tercihiniz varsa karşıdaki şarap standında mutlaka zevkinize uygun bir şarap bulacaksınız ama yine de benim tavsiyem bölge üzümünden yapılan kırmızı şarabı denemeniz olacak.

Restoranın üst katındaki bu şömineli bölümü kışın Kapadokyanın bir başka güzel olduğunu bilenlerin tercih ettiği yerdir. Bu bölümde karşılıklı iki kemer girişi olan alan mevcut. Her iki bölüm de küçük aileler için olduğu kadar kalabalık gelmeyi düşünenler için de yeterince geniş ve rahat.

Ve işte benim favori alanıma geldi sıra. Özellikle yaz günlerinde en çok tercih edilen açık teras. Fotoğrafı çektiğim noktadan çok belli olmasada hoş bir Avanos ve Kızılırmak manzarası var. Geceleri çevrede bulunan meşaleler yakılarak renklendirilen alan serin yaz gecelerinde gerçek bir keyif alanına dönüşüyor. Eğer eşinizle romantik bir yemek yemeyi düşünüyorsanız kesinlikle ideal bir ortam.

Aslında küçük bir stratejik hata yaparak fotoğraf çekmeye gece gitmiştim. Biraz geç gittiğim için müşteri yoğunluğu fazla idi. Ben de insanları rahatsız etmemek maksadıyla ertesi gün sabah gitmeye karar verdim. Hem bu ortamın gece görüntüsünü çekemedim hem de sabah erken saatlerde hiç bir hazırlık olmadığı için sadece mekan fotoğraflarıyla yetinmek zorunda kaldım. Prensip olarak yazılarımda kendi çektiğim fotoğraf haricinde diğer hiç bir fotoğraf kullanmıyorum. Profesyonel fotoğrafçı olmadığım için fotoğraflarım biraz acemice olabilir ama hem gittiğim yerleri ancak bu şekilde kendi gözümden yansıtabileceğimi hem de daha samimi bir yazı yazabileceğimi düşündüğüm için böyle tercih ediyorum.

Sonuç olarak eski Avanos Evi ortamını yaşamak, Kapadokya gezinize özel bir farklılık katmak ve bölgenin yöresel lezzetlerinin tadına bakmak istiyorsanız Bizim Ev Restoran kesinlikle zevkle vakit geçireceğiniz bir yer olacaktır.