Anasayfa / Gezi Konulu Yazılar / Devrent Vadisi
Devrent Vadisi
Bundan 50 milyon yıl kadar önce Kapadokya bölgesi bir iç denizmiş. Çevredeki yanardağların faaliyete geçmesiyle bölgedeki yüksek ısıdan bu deniz kurumuş. Yanardağlardan püsküren lavlar tıpkı kocaman bir kasenin içini doldurur gibi denizin yerini doldurmuş. Milyonlarca yıl boyunca akarsular lavların soğumasıyla oluşan yumuşak kayayı aşındırarak derin vadiler oluşturmuş. Esen kuvvetli rüzgarlar ise peribacalarına bugünkü şeklini vermiş. Bölgedeki her vadinin kayaç yapısı ve rüzgarı alış açısı birbirinden farklı. Bu nedenle vadilerdeki peribacası oluşumuda farklılıklar gösteriyor. Devrent Vadisi bu anlamda çok farklı peribacası oluşumlarının gözlenebildiği özel bir vadi. Hatta bu farklılık o kadar özel ki peribacalarının şekillerinin bazı canlılara benzetilmesi nedeniyle Hayal Vadisi (Imaginary Valley) olarak da bilinir.
Vadinin içine girmeden önce üstten genel bir görünüm alabilmek için tepelerin birinin üzerinde fotoğraf çekmek için duruyoruz. Ne yazık ki gittiğimiz saatte güneş tam karşıdan geldiği için ters ışık nedeniyle fotoğraflar iyi çıkmıyor. Biraz manzaranın tadını çıkardıktan sonra vadinin içine doğru yol alıyoruz.
Kendi aracınızla da otobüsle de gelseniz tam vadinin karşısında bulunan bu açık alanda duraklıyorsunuz. Burası aslında park yeri olarak yapılmış ama Kapadokya bölgesine özgü çeşitli hediyelik eşyaların satıldığı yerler de var. Vadiye giriş veya park için herhangi bir ücret alınmıyor. Belki de ücretsiz olması nedeniyle yaz kış kalabalık olan bir yer.
Aracınızdan indip vadiye doğru baktığınızda ilk olarak deveye benzeyen bu peribacası göze çarpıyor. Biz çocukken bu peribacasına devebacası derdik. Hayal Vadisine hoş geldiniz. Devebacasını ben gösteriyorum geri kalan şekilleri keşfetmek size kalmış. Hemen önümüzdeki patika yoldan vadi içine doğru yürüyüşe başlıyoruz.
Çocukken Erdemle burada birçok şekil keşfetmiştik. Bunların nerelerde olduğunu düşünerek yola devam ediyoruz. Devrent vadisi yarım saat veya kırkbeş dakika kadar bir zamanda gezilebilecek ve yürüyüş yolu çok kolay olan biryer. Özellikle Vadinin üst bölümlerine çıktığınızda göreceğiniz manzara muhteşem.
Bu bölge kocaman U şeklinde bir yapıya sahip. U harifinin bir tarafı Devrent, bir tarafı Kızılçukur. Ortada kalan bölüm ise Zelve ve Paşabağı. Hemen karşı tepenin ardındaki Zelve Vadisi'nin aksine Devrent bölgesine yerleşim yerleri kurulmamış.
Yukarılara çıktıkça manzara daha da enteresan bir hal alıyor. Uzaklarda Avanos'u bile görebilmek mümkün. Hep söylüyorum her açıdan fotoğraflarını koysam bile bu doğal güzelliğin insanın içinde uyandırdığı hissi tarif edebilmem mümkün değil. Burayı göz açısından görmek lazım.
Peribacalarını incelerken daha önce farketmediğim birşey daha keşfediyorum. Soldaki peribacası bu açıdan bakıldığında resmen Bart Simpson'un sevgili babası Homer Simpson'a benziyor. Homer Simpson'u bilmiyorsanız da önemli değil zaten bariz bir şekilde kocaman burunlu bir adam kafası görebilmek mümkün. Belkide kendimi çok kaptırdım ve hayal görmeye başladım bilemiyorum ama sağdaki peribacasının üstüne de bir hayvan konmuş sanki. Sizce de öyle değil mi? Neyseki Hayal Vadisinde hayal görmek çok saçma birşey olmasa gerek.
Herşeyi birşeylere benzete benzete burada çok fazla oyalandık ama artık bu sarı ve kırmızı renkli kayaların bize yaptığı akıl oyunlarından sıyrılıp yola devam etme vakti geldi. Daha gezeceğim birçok yer ve çekeceğim birçok fotoğraf var. Erdem'in "abi abi baksana şu da Napolyon'un şapkasına benzemiyor mu" diye seslenmelerine hiç aldırmıyorum. Kendimi kaptırma hakkım az kaldı onu da Zelve'de kullanacağım.
kapadokya süper
orda gamirasu otel çokk hoşdu güzeldi..
çok GÜZEL :D
Yeni yorum gönder